9 Şubat 2009 Pazartesi

GÜNLERİN GETİRDİĞİ

Sovyetler Birliği zamanında işçi sınıfı dünyada iktidar olduğunu zannediyordu ama o aslında buzlukta dondurulmuştu. Şimdi Ergenekondan İMF ye kadar bütün güncel gelişmelerle ilgili olarak Türkiye de de sol durumun farkındaymış gibi yapıyor ama değil tabi .Öyle kalakalmış hali var buzluktaki işçi gibi. Bu buzluktaki işçi sınıfı hikayesi aslında bir film senaryosu ama ne yazık ki günümüzde senaryo değil ama öndersiz ve örgütsüz (sendikasız) bir işçi sınıfı buzlukta dondurulmuş bir işçi sınıfı demektir. İsterseniz senaryoya bakalım biraz . Fazla değil birkaç satır yazıyla geçmişteki sendikacılığı ve günümüzdeki sendikacılığı karşılaştırırsak sadece işçi sınıfı donmamış aslında sendikaların buzlukta dondurulduğunu göreceğiz. Film Sovyet devriminden sonrasında Leninin yeni Ekonomik politikası (NEP) Döneminde Moskova da geçiyor. Senaryo kahramanı sıkıcı günlük hayatını kabusa çeviren karısının kendisini aldattığını düşünmektedir. Kafasının karışık olduğu bir anda kendisine bir mesaj gelmektedir. Tamda o sırada marstaki diktatörün kızı marsta teleskopla dünyayı izlerken gözü kahramanımıza takılır. Böylece kahramanımızla diktatörün kızı arasında bir aşk başlar. İlerleyen günlerde kahramanımız marsa gider ve marstaki yaşamı merak eder. Marstaki diktatörün işçilere ihtiyacı olduğu zaman günlük hayata katılmaları sağlanır ancak ihtiyaç olmadığı zaman işçileri buzlukta dondurur. Türkiyedeki işçi sınıfının durumu da farklı değil ne yapalım Türkiyede kahraman yok bir Kemal TÜRKER i bir Şemsi DENİZER i bir Halit MISIRLIOĞLU gibileri bir daha dünyaya gelmiyor.Atilay AYÇİN lerde kolay kolay yetişmiyor. Kimin İşçi kimin patron olduğu belli olmuyor.Çünki artık sendikalar örgütlenme yapmıyor.çünkü gerek duyulmuyor.En genç sendikacının yaşı 60 bundan sonrada işyeri işyeri gezmeninde gereğini duymuyor. Çünkü hepsinin gelecekle ilgili sıkıntıları da yok ama işçilerin var….

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder