28 Şubat 2009 Cumartesi

KAZANILMIŞ HAKLARIN KORUNMASI ADINA..!

Bizler işçiler, kamu emekçileri , işsizler , emekliler işçi sınıfıyız.Bugün dünyada yaşanan küresel kriz nedeniyle işsiz kalan milyonlarca işçi bugün sefalet içinde evlerine ekmek götürmek derdine düşmüştür.
Dünyanın bütün ülkelerinde işçiler,kamu emekçileri işsizler ve emekliler , kadınlar,gençler insanca yaşayabileceği bir dünya yaratma mücadelesinde güçbirliklerini dayanışmalarını bütünlüklerini bir kez daha göstermek zorundadırlar.
İşçi sınıfının sorunları başında ; emekçilerin yaşamını zindan eden hayat pahalılığı , inanılmaz boyutlardaki işsizliğin bir baskı aracı olarak kullanılması ucuz işgücü politikasına bağlı olarak ücretlerinin düşük tutulması , sosyal haklarının elimizden alınmaya calısılması, kamu emekçilerinin sendikal hak ve özgürlüklerinin engellenmesi, sendikasızlaştırma girişimleriine devam edilmesi, örgütlenme üzerindeki engellerin devam etmesi sendikalarında iç işleyişlerinin demokratik olmayışları... Nasıl ki 12 Eylülcülerin dediği gibi sendika ağaları oysaki sendika ağaları 12 Eylül rejiminin ürünüdür.
Sendika başkanlığına seçilen insanlar sendikanın güç ve olanaklarını kendi çıkar ve menfaatleri doğrultusunda kullandıkları ve bu güç ve olanakları işçiler üzerinde baskı aracı olarak kullandıkları için artık kimse o sendika başkanını değiştirme gücünü kendinde bulamamaktadır.
Kimileri ergenekona sırtını dayamış finansmanlığına soyunmuş ... neyse bu konu yargıya intikal ettiği için fazla dokunmak istemiyorum.. Ama yine de Türk-İş’in başkanlar kurulunu olağanüstü toplayıp Sn. Mustafa özbeki ya da diğer namı adı ile Komando Mustafa’nın tutuklanmasını kınamaları biraz tuhafıma gitti doğrusu. Oysa ki bugüne kadar hiç bir demokratik mücadele de Türk-İş yönetimleri olağanüstü toplanıp acilen böyle bir karar almadı. Neyse konumuza dönmek istiyorum.
Türkiye tarafından imzalanmış İLO sözleşmesinden kaynaklanan haklar uygulanmalı sendikal hak ve özgürlükler üzerindeki yasak ve kısıtlamalar , idari ve Hukuksal engeller kaldırılmalı , Devleti ele geçirmeye çalışan çeteler açığa cıkarılmalı Türkiye geçmişindeki olayları aydınlatmalı her alanda açıklık sağlanmalıdır.Güneydoğu’da akan kan ve gözyaşı durdurulmalı sorunun çözümü için insanların özgürce tartışabileceği bir ortam sağlanmalı toplum içindeki farklılıklar zenginliğimiz olarak kabul edilmeli ,
Sosyal Güvenlik kuruluşları demokratik ve özerk bir yapıya kavuşturulmalı , Özelleştirme ve taşeronlaştırma durdurulmalı , kayıt dışı ve kaçak işçilik önlenmeli , Asgari ücret 4 kişilik bir ailenin en temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek düzeye çıkarılmalı emekli aylıkları düzenlenmelidir.
Bugüne kadarki uygulamalara baktığımızda Türkiye’deki biçimiyle özelleştirme ; işsizliktir , taşeronlaştırmadır , kaçak işçiliğin yaygınlaştırılmasıdır. Vergi gelirindeki ve SGK primi tahsilatında azalmadır, sendikasızlaştırmadır, ILO sözleşmelerine uyulmamasıdır , işçi haklarının gaspedilmesi ve ayaklar atına alınamsıdır , Fabrika ve maden ozakalrının kapatılmasıdır.
Son olarakta Tuzla’da ki tersanelerin taşeronlaştırılması sonucu yüzlerce insanın ölümüne sebep olmuştur.
Üretimde azalma üretkenlikte düşmedir.Kamu kurum ve kuruluşları yerli ve uluslararası sermayeye ve mafyaya peşkeş çekilmesidir.Eğitim ve sağlık hizmetlerinin çökertilmesidir.
Sosyal güvenliğin çökertilmesi ve işçilerin öz malı olan SSK ya el konulması gibi...
Bence TÜRK-İŞ bu sorunlar için olağanüstü toplanmalı , kazanılmış hakların korunması adına acil kararlar almalıdır..
Ne dersiniz ?
abdulrahimkaplan.blogspot.com
Abdulrahim kaplan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder