Basit olanın basit ifadesi daha mühimdir.En basit bir doğruyu karşısındakine en basit şekilde anlatan biri belki dünyanın en mühim işini yapmaktadır. Aşkta, edebiyatta, bilimde, eğitimde, bu böyledir. Görünen köye kılavuzum yok gidemem bahanesiyle yoldan dönenler gibi bunlar. Bunlar gibileri bir bardağı en az on defa dereye götürüp boş getirirler. Çünkü kendileri basit insanlar olduğu için herkesi basit biliyorlar. Ama bunlar diyor ki biz şimendiferiz. iktidarıda muhalefeti de biz kurarız. Demezler mi kardeşim sen ne ektin ne biçesin çünkü bu doğanın bir gereğidir. Ne ekersen onu biçersin. Ekmediğin bir maddeyi biçemezsin. Sendikacı yetiştirmedin ki onlara bırakasın bilmedinki sen basitleştin. Muhalefetin güçleneceğini ama tavsiyem daha fazla basitleşmeyin. Tamda bu yazıyı yazarken Süleyman YEŞER in bir yazısı gözüme ilişti. Başlık şöyleydi özelleştirme öldürüyor.evet değerli arkadaşlar öldürüyor ama neyi…? Tabiî ki sendikacılığı öldürüyor. Maliye bakanı Kemal UNAKITAN 2009 yılında hem Milli piyango idaresini hemde Otoyolları özelleştireceğini söyledi ve özelleştirme sonucu yine bir sürü işçi sendikasız çalışacak. Sabahları taşeronda çalışan işçilerin aflarına sığınarak yazıyorum nasıl koyun gibi pikapların kasasına bindirilerek işe götürülüyorlar. İnsan olanın vicdanı sızlar. Toplu sözleşme yok Asgari ücretle çalışıyor sigorta bile değil. Neyse onuda örgütleme yapamayan sendikalar utansın. konumuza dönelim. Bakın OXFORD üniversitesinden sosyolog Davit STUCKLER, makro ekonomi politikalarındaki radikal değişimlerin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri dikkate alınmadan yapılanın toplumsal maliyetinin yüksek olacağını belirtiyor. Çünki işsizlik oranındaki yükselme işçilerde belirsizlik duygusunu ve stresi arttırıyor ve bundan ölümler artıyor.ama sendikacıların hayat standartı yükseliyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder